İşte ben ve çok sevdiğim Karaköy...

Kendimi Karaköy'e attığım günler bana hep mutluluk veriyor, huzur buluyorum adeta. Bu cumartesi de öyle yaptım, OPS'ta keyifli bir yemek yiyip, soluğu Karabatak'ta aldım, o çok sevdiğim Türk kahvesinden içtim. Özellikle de Karaköy'ün Tarihi Yarımada'ya bu kadar yakın olup, onun o keşmekeşinden bu kadar uzak kalabilmesini seviyorum.

Öncelikle belirtmeliyim ki, bu fotoğraflar çekilirken aklımda "Ne Giydim?" postu hazırlamak yoktu, yanımda fotoğraf makinesi de yoktu. Bu noktada imdadıma sevgili cep telefonum yetişti, o yüzden de görüntü kalitesi çok çok iyi olmadı.
 
Ara sıra bazı takipçilerimden mailler alıyorum, "Ece iyi, hoş, blogunu seviyorum ama kendinle ilgili hiçbirşey yok, ben kimi, nasıl birini takip ediyorum" diye sorularla karşılaşıyorum. Biraz da benimle ilgili az çok fikriniz olsun diye bu postu yazıyor ve fotoğrafları ekliyorum.

Umarım bu postla eleştirilerini aldığım takipçilerimi memnun ederim...

(Mini minicik bir notum daha var, fotoğraflar çok kaliteli olmadığından Instagram'da üzerinde birazcık oynayarak sizlerle paylaşıyorum)

O halde Karaköy'deki cumartesi Ece'sine beraber göz atalım mı? İster misiniz? :)